Hakkımızda

Giresun ilinin Alucra ilçesine bağlı Zihar Köyü'nde bulunan Süleymanşah oğlu Nasireddin Vakfı'na ait 742 H (1341 Miladi) tarihli Arapça bir Vakfiye'nin tercümesidir.
ALLAH'IN ADIYLA, EN MERHAMETLİ OLANIN ADIYLA Ebedi mülkün sahibi, azamet ve büyüklük sahibi Allah'a hamd olsun. O, Rablerin Rabbi olan Allah'tır ve mülkünde O'nunla ortak yoktur. O, tevhid ehline büyük ihsanlarda bulunan, onları affeden ve kıyamet günü isyancıları ezerek düşmanlarından intikam alan Allah'tır. Zalimleri sevmez. Allah'ın lütfuyla bu geçici dünyada yaşayan kullar, hayır ve yardım kurumları kurarak fakirleri doyurmayı ve Peygamber Ashabı'nın yolunu takip eden iffetli fakirleri rahatlatmayı amaçlamışlardır. Ebedi, sürekli ve kesintisiz bereketler ve selamlar, aracı, saf safların tacı Ebu'l-Kasım, Ebu't-Tahir ve Ebu't-Tayyip ve Ebu Ibrahim, Efendimiz Muhammed Mustafa ve onun asil ailesi ve arkadaşlarına olsun. Bir gün, müminlerin yardımcısı ve bozguncuların, isyancıların ve isyankarların yok edicisi, tevhid ehlinin sancağını koruyan, sultanların sultanı, dini ve dünyevi işlerin yardımcısı Sultan Orhan, Osman Şah'ın oğlu Sultan Said'e - Allah onun saltanatını daim kılsın, mülkünü sağlamlaştırsın, dostlarına ve destekçilerine güç versin, Kıyamet Günü'ne kadar ona kuvvet versin, ona şeref ve zafer versin. O'nun zamanında Süleymanşah oğlu Nasireddin büyük saygı kazandı çünkü babası tarafından danışılan bir kişiliği vardı. Sağlam düşüncelerle kurduğu kurumlarda birçok faydalı insan yetiştirildi. Aynı şekilde, gelen geçen ve sürekli kalan salih öncülerin hizmetleri bu şekilde sağlandı ve Kıyamet Günü'ne kadar faydalar elde edildi. Orada istedikleri gibi günlerini ve gecelerini geçirir, temiz yiyeceklerden israf etmeden yerler ve içerler ve "Yiyin, için, fakat israf etmeyin" şeklindeki Allah'ın asil emrine uyarlar. Bahsedilen hanede, Cuma geceleri, mübarek bayram geceleri ve diğer mübarek gün ve gecelerde, daima yüce Allah'ı anarlar. zevat-1 kiram nezdinde billinmektedir. Nefs-i acizanem de bu duygulara icabet ederek bu zaviye ve ona ait malları şer'an, sahihan, mübbeden, muhalleden vakfettim. Onu hiçbir şart-u istisna iptal edemez, hiçbir suret ve kayitla ayiplanamaz.
Vakıf (bu zaviyeyi) gelip gidenlerin yedirilip içirilmesini evladına evlad-1 evladina neslen ba'de neslin ve batnen ba'da batnin ve Allah korusun onların inkırazından sonra erkek ve kız evlatlarının aslığına ve onların inkirazından sonra meşahiyemiz ve kavmimizin seyyidi olan mevlana Şeyh Çağırgan Baba'(nın evladının) aslahına şart kılmışıır. Allah onun kabirini nurlandırsın varacağı yeri de cennet-i a'la kılsın. Alucra kazasına tabi Ziharşeyh köyündeki zaviye vakfına ait keygune ye ilhak edilen köyleri vakfetmiştir. Birinci sınırı : Çataltepe Yavşan Tunarı (Türkçede) Yanık Söğüt (diye konuşulur) ve Kızılçeşmeye uzanır. Son Haddi Yumurcaktaş Kütükpıran Ortalık Çalda son bulur.(Nazalus) Nezefos boğazı ve Batıpınarı ve Kalecikte dibine bitişir ve bunun Hududu Küçük sivri dolay tepesi Kalecikte son son bulur ki o yalnız tepesi delik tahtada son bulur. Kandıralı Aşağıboğazı ve Köstektepesi ve Yeniyurt Karani ve Yarıktaş Sırtı ve Tayran Gediğine kadar uzanır. Hududun sonu kilise yerine ve Delice(çayı) Kenayi ve Armutluk düz ve uzun Çayırda son bulur. Kafir yurdu ve Çataltepeye kadar uzanır.
Vakfa tabi olan ilhak edilen, ona dahil bulunan ve ondan çıkarılan ona bitişik ve ondan ayrı olan diğer yerlerin ve ona izafe olunan eteklerin ve tepelerin, bitki yetişen ve yetişmeyen araziler ile eski hakların hepsi örfi tekaliften (vergiden) muaftır.
Adı geçen zaviyenin bulunduğu köyün haneleri zaviye sakinlerin yemek ihtiyaçlarını teminle yükümlüdür. Divani hakların tamamından muaftır. Zaviyeye bağlı hane sahipleri zaruri ihtiyaçları dışında vakıftan bir habbe dahi talep edemezler.
Bu zaviyeye bağlı mülkler kesin olarak habsen vakfedilmiş olup hiçbir şahis müdahale edemez. Herne şekil olursa olsun satılamaz, rehin verilemez, hibe edilemez, temlik edilemez, iptal edilemez. Kim onun tebdiline ve tahribine teşebbüs ederse Allah'ın meleklerin ve bütün insanların laneti üzerine olsun. Cenab-1 Hak ondan ne orucu ne sadakayı ne namazı, ne haceı ne cihadı kabul eder. İşte onlar zalimlerin ta kendisidir. Allahu Teala Kur'an-1 Kerim'de "Kim Allah'ın indirdiği hükümler ile hükümetmez ise işte onlar kafirlerin ta kendisidir" buyurmuştur.